Hayatı

1885'te Kayseri'de dünyaya geldi. Babası, İbrahim Hakkı Bey'dir. Ticaret İdadisi'ni bitirdi. İş yaşamına Kayseri’deki Baruthane’de kâtiplik yaparak başladı. Bu işinden ötürü “Katipzade” olarak tanındı. Bir yıl kadar Kayseri İdadisi'nde (Lisesinde) Hüsn-ü Hat ve Meşk (Güzel yazı ve örnek yazı) dersleri verdi. Ticaret yaşamına ise halıcılık yaparak başladı.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kalaçzade Ahmet Hilmi Bey ve Ömer Mümtaz İmamzade ile birlikte Sivas Kongresi'nde Kayseri delegesi olarak bulundu. Sivas'tan döndükten sonra Kayseri'de Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına ön ayak oldu. Kayseri ve civarında halktan toplanan yardımlarla ulusal müfrezeler oluşturulması ve görevlendirilmesi, işgal hareketlerini kınayan toplantılar düzenlenmesi, halkın dini ve milli duygularının canlı tutulması konularında öncülük etti. İşgal edilen yerlerde halka yapılan eziyetleri anlatmak ve Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki gelişmeleri halka duyurmak amacıyla yayın giderlerini şahsen karşılayarak “Erciyes” adında bir gazetenin çıkarılmasını sağladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 2. dönem Kayseri milletvekili olarak girdi. Atatürk kendisine Adana'da kentten ayrılan azınlıkların terkettiği, bacası tütmeyen fabrikaları yeniden faaliyete geçirme görevini verince, 22 Aralık 1924'te milletvekilliğinden istifa etti ve Adana'daki sanayi hamlesinin başına geçti. Nuh Naci Yazgan, Orhan Kemal'in romanlarında ölümsüzleştirdiği ülkenin en eski fabrikalarından Millî Mensucat'ı 1927'de dönemin diğer işadamları Mustafa Özgür, Nuri Has, Seyit Tekin ile birlikte Hazine'den satın aldı ve işletti. Millî Mensucat, Türkiye'nin tarihindeki yedinci, Adana'nın ise birinci tekstil fabrikasıdır. Burada üretilen "Aslan" marka vater ve ekstra iplikler, ülkede büyük talep gördü. Nuh Naci Yazgan 7 Ekim 1947'de vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.